Tur programımızın ilk gününde, misafirlerimizle programda belirtilen hareket noktalarında buluştuktan sonra, İstanbul’dan hareket ederek Tekirdağ – Malkara – Keşan – İpsala güzergâhı üzerinden yolculuğumuza başlıyoruz. Güzergâh üzerinde gerekli molaların verilmesinin ardından, Türkiye – Yunanistan sınırında bulunan İpsala Kara Hudut Sınır Kapısı’na ulaşıyoruz. Burada gerçekleştireceğimiz pasaport ve gümrük çıkış işlemlerinin ardından, Meriç Nehri üzerindeki sınır köprüsünden geçerek Yunanistan’ın Kipi Sınır Kapısı’na varıyoruz. Yunan makamları nezdinde tamamlanacak olan giriş prosedürlerinin ardından, Yunanistan’a geçişimizi gerçekleştiriyor ve tur programımıza Yunanistan topraklarında devam ediyoruz.

Yunanistan’a girişimizin ardından, yol üzerinde uygun bir noktada kahvaltı molası verilmektedir. Molanın ardından, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Ortodoks Hristiyan dünyası açısından büyük bir dini ve kültürel öneme sahip olan Meteora bölgesine hareket ediyoruz. Meteora, milyonlarca yıl önce deniz tabanı olan bir alanda, zamanla suların çekilmesiyle ortaya çıkan devasa kaya oluşumları üzerinde kurulmuş manastırlarıyla dikkat çekmektedir. Hristiyanlığın ilk dönemlerinde, inzivaya çekilmek ve Tanrı’ya daha yakın olabilmek amacıyla Ortodoks rahipler tarafından inşa edilen bu manastırlar, ulaşımı neredeyse imkânsız olan yüksek kayaların zirvelerine kurulmuştur. O dönemde rahipler, ipten yapılmış file sistemleri kullanarak birbirlerini yukarı çekmek suretiyle manastırlara ulaşabilmişlerdir. Rehber eşliğinde gerçekleştireceğimiz panoramik Meteora gezisinin ardından Epir bölgesinin en büyük kenti olan Yanya’ya doğru yola çıkıyoruz. Şehre varışımızla birlikte gerçekleştireceğimiz şehir turunda, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan önemli yapıları ziyaret ediyoruz. Tepedelenli Ali Paşa'nın memleketi olarak bilinen Yanya’da; Aslanpaşa Camii, Fethiye Camii, Ali Paşa’nın Türbesi, Bizans Müzesi ve Osmanlı Kale İçi görülecek yerler arasındadır. Şehir turunun ardından verilecek serbest zaman sonrasında, konaklama yapacağımız otelimize geçiyoruz. Geceleme Yanya’daki otelimizde yapılacaktır.

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından tur programımıza Parga kasabası ile devam ediyoruz. Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı ve önemli devlet adamlarından biri olan Pargalı İbrahim Paşa’nın doğduğu bu şirin kasaba, dar sokakları ve korunmuş Osmanlı mimarisiyle dikkat çekmektedir. Rehber eşliğinde gerçekleştireceğimiz panoramik Parga şehir turunda, kasabanın tarihî dokusunu ve doğal güzelliklerini yakından görme fırsatı buluyoruz. Parga turumuzun ardından, Osmanlı denizcilik tarihinde önemli bir yere sahip olan Preveze’ye hareket ediyoruz. 1538 yılında Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa komutasındaki Osmanlı donanması ile Haçlı filosu arasında gerçekleşen ve Osmanlı’nın zaferiyle sonuçlanan meşhur deniz savaşına ev sahipliği yapmış olan bu şehirde, dar sokaklar ve yat limanı çevresinde kısa bir şehir turu gerçekleştiriyoruz. Rehber anlatımı sonrası verilecek serbest zamanın ardından, Osmanlı dönemindeki adıyla İnebahtı olarak bilinen Nafpaktos’a geçiyoruz. 1571 yılında Osmanlı donanması ile Haçlı ittifakı arasında gerçekleşen İnebahtı Deniz Savaşı’nın yaşandığı bu tarihi bölgede kısa bir serbest zaman sunulacaktır. Programımızın devamında, Yunanistan’ın üçüncü büyük şehri olan Patras’a hareket ediyoruz. Şehre varışımızla birlikte otelimize transferimizi gerçekleştiriyor ve konaklama için odalarımıza yerleşiyoruz. Geceleme Patras’taki otelimizde yapılacaktır.

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından çıkış işlemlerimizi tamamlayarak otelden ayrılıyor ve Yunanistan’ın bağımsızlığını kazandıktan sonra ilk başkenti olan Nafplion’a doğru hareket ediyoruz. Mitolojik anlatımlara göre, Nafplion antik çağda Denizler Tanrısı Poseidon ile Argos Prensesi Danaos Amymone’nin oğlu Nafplios tarafından kurulmuştur. Şehir turumuz sırasında, deniz üzerinde konumlanmış olan ve şehre simgesel bir görünüm kazandıran Bourtzi Kalesi’ni, Yunanistan’ın ilk parlamento binasını, Üç Amiraller Meydanı’nı ve şehrin karakteristik özelliklerinden biri olan renkli, çiçeklerle süslenmiş evleri görme fırsatı buluyoruz. Şehir turu ve ardından verilecek serbest zaman sonrası Yunanistan’ın başkenti Atina’ya doğru yola çıkıyoruz. Yol güzergahımızda, Ege ve İyonya denizlerini birbirine bağlayan, Mora Yarımadası ile Yunanistan anakarasını ayıran 6,5 kilometre uzunluğundaki Corinth Kanalı’nda kısa bir mola veriyoruz. Kanal manzarasında yapılacak fotoğraf molasının ardından Atina’ya varıyoruz. Şehre ulaştıktan sonra gerçekleştireceğimiz panoramik şehir turunda; antik çağın kalıntıları arasında yer alan Agora, Zeus Tapınağı (dışarıdan panoramik olarak), Parlamento Binası, Syntagma ve Omonia Meydanları, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Başbakanlık Konutu, Tarihi Olimpiyat Stadyumu, Panepistimiou Bulvarı, Ulusal Kütüphane ve Akademi Üniversitesi gibi önemli noktalar görülecektir. Tur sonrasında günün geri kalanında gezi ve alışveriş için serbest zaman verilecektir. Gün sonunda konaklama için Atina’daki otelimize transfer sağlanacaktır.

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından, Yunanistan’ın ikinci büyük şehri olan ve kültürel, tarihi dokusuyla dikkat çeken Selanik’e doğru yola çıkıyoruz. Şehre varışımızla birlikte panoramik şehir turumuza başlıyoruz. Turumuz sırasında Selanik’in simgesi haline gelmiş Kordon boyunca uzanan sahil şeridi, Bizans dönemine ait Beyaz Kule, tarihi Döner Kule, fuar alanı, Selanik Kalesi ve Yedi Kule, Roma döneminden kalma Zafer Takı, Rotonda, Osmanlı mimarisini yansıtan Bey Hamamı ve Hamza Bey Camii, Selanik’in koruyucu azizi adına inşa edilmiş Aya Dimitros Kilisesi ile Büyük İskender’in heykeli görülecek yerler arasındadır. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu ev de ziyaret edilecektir. Şehir turumuzun ardından katılımcılara serbest zaman verilmektedir. Günün sonunda konaklama yapacağımız otelimize transfer sağlanır. Dileyen misafirlerimiz, akşam saatlerinde ekstra olarak düzenlenecek olan, geleneksel Yunan müzikleri ve dansları eşliğinde limitli içecekli akşam yemeğinin sunulduğu taverna turuna (55 €) katılabilirler. Taverna turunun ardından otelimize dönüş ve konaklama Selanik’teki otelimizde gerçekleştirilecektir.

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından check-out işlemlerimizi tamamlayarak otelimizden ayrılıyor ve Batı Trakya’nın en önemli şehirlerinden biri olan Kavala’ya doğru yola çıkıyoruz. Tarihi M.Ö. 600’lü yıllara dayanan Kavala, Taşoz Adası’ndan gelen göçmenler tarafından “Neapolis” yani “Yeni Şehir” adıyla kurulmuş ve 1387’den 1912’ye kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. Günümüzde Yunan nüfusun yoğun olduğu şehir, özellikle 1923 mübadelesi sonrası Kapadokya'dan gelen Rumların yerleştirilmesiyle bugünkü demografik yapısına kavuşmuştur. Kavala’ya varışımızla birlikte panoramik şehir turumuza başlıyoruz. Şehrin en eski yerleşim alanı olan Panagia bölgesi, turumuzun ilk durağıdır. Eski şehre giden yolda göreceğimiz Aziz Nikola Kilisesi, 1530 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Sadrazam İbrahim Paşa adına cami olarak yaptırılmış, 1926 yılında ise minaresi çan kulesine dönüştürülerek kiliseye çevrilmiştir. Ardından Kavala Kalesi, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın evi, günümüzde otel olarak kullanılan tarihi İmaret, şehri süsleyen su kemerleri ve kale içindeki tarihi sokaklar tur kapsamında görülecek diğer önemli yapılar arasındadır. Kavala turunun ardından Porto Lagos’a hareket ediyoruz. Vistonida Gölü üzerine kurulmuş köprüden geçerek göl manzarası eşliğinde Agios Nikolaos Kilisesi’ni ziyaret ediyor ve kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Buradan ayrılarak Yunanistan Kipi Kara Hudut Sınır Kapısı’na ulaşıyor, pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamladıktan sonra free shop alışveriş imkânı eşliğinde İpsala Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapıyoruz. İpsala’dan sonra Keşan – Tekirdağ – Silivri güzergahını takip ederek İstanbul’a doğru dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. İstanbul’a varışımızla birlikte misafirlerimizi tur programında belirtilen noktalarda bırakarak gezimizi sonlandırıyoruz.